Beslenme, dik pozisyonda olmalı ve emzirme süresi iyi ayarlanmalıdır. Beslenmeden sonra bebeğin gazı çıkarılmalıdır. Çıkarılmayan gaz, bağırsaklarda birikerek sancıya neden olabilir.
Bebek kolik yönetiminde rezene, papatya ve mine çiçeği gibi bitkisel tedavilerin seçeneklerin etkisi birçok çalışmada araştırılmıştır. Bu bitkiler antispazmodik (gaz giderici) bir etkiye sahip olabilir. Ancak standart bitki çayı miktarı belirlenmediği için sürekli bitki çayı içilmesi, süt alımını azaltabilir. Ek olarak bağırsak hareketlerini arttıran bitki çayları ishale ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. Fazla içildiğinde toksik etki gösterebildiğinden doktora danışarak ve sınırlı miktarlarda kullanılması gerekir.
Kolikli bebeklerde gaz problemine katkıda bulunabilecek faktörlerden biri, bir bebeğin sindirim sistemindeki yardımcı bakterilerin dengesizliğinin düzeltilmesidir. İncelenmekte olan bir diğer yöntem de genel sindirim sağlığını iyileştirmek için uygun bir bakteri dengesi oluşturmak için iyi bakterilerin (probiyotikler) kullanılmasıdır. Bu konuda farklı probiyotiklerle yapılan çalışmalar mevcuttur. Bebeğinizin sindirim sistemini düzenlemeye katkı sağlayacak doğru yaklaşımı bulmak için doktorunuzla iletişime geçiniz.
Düzenli ve sakince uygulanan bazı uygulamaların bebeğin uykusu ve stres hormonları üzerinde yararları olduğu bilinir. Bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olmak için ılık banyo, çeşitli hareketler, müzik ve rahat bir ortam tercih edebilirsiniz.
İnfantil kolik, bebeklerin herhangi bir sebep olmaksızın aşırı ağlaması durumudur. Üç haftadan daha uzun bir süreçte haftada en az üç gün ve her gün saatlerce süren ağlama nöbetleri ile karakterize edilir. Bakım verenler; bu durumu bariz bir neden olmadan ortaya çıkan, önlenemeyen ve çözülemeyen, uzun süren nöbetler veya sinirlilik dönemleri olarak tanımlar. Genellikle doğumdan bir veya iki hafta sonra başlar, ikinci ayda artarak devam eder ve sıklıkla üçüncü ayda kendiliğinden düzelir. Bazen bu durum biraz daha uzun sürebilir. Nöbetler her gün tekrarlar ve çoğu zaman öğleden sonra veya akşam başlar. Pek az çocukta ise 24 saat boyunca sürebilir.
Kolik varlığında bebekte görülen belirtiler, başka hastalıklardan kaynaklı olabileceğinden ayırıcı tanı için doktor kontrolü gereklidir. Çünkü bebeklerin her durumda ağlayabilme kapasitesi bulunur. Ancak bebeğiniz herhangi bir neden yokken günde 3 saatten fazla, haftada 3 gününden fazla ağlama nöbetlerine giriyorsa ve bu ağlama krizleri 3 haftadan uzun bir süre devam ediyorsa kolikten şüphelenebilirsiniz. Tanı için doktorunuza bebeğin şikâyetlerini doğru bir şekilde aktarmanız önemlidir. Ağlama nöbetlerinin sıklığı, süresi ve ne zamandan beri devam ettiği, tanı için gerekli bilgilerdir. Doktor, anamnez aldıktan sonra fiziki muayene gerçekleştirir ve bebeğin büyüme ve gelişmesinde bir sıkıntı olup olmadığını kontrol eder. Genellikle hasta öyküsü ve fiziki muayene, infantil koliğin tanısı için yeterli olur; ama ihtiyaç durumunda doktor çeşitli test ve tahliller isteyebilir.
Kolik tanısı, potansiyel organik nedenler dışlanınca konulur ve özellikleri şunları içerebilir:
Daha çok çığlık veya acı ifadesi olarak görünen aşırı ağlama
Bebeği yatıştırmada güçlük çekme
Aşırı huysuzluk
Yüzün kızarması ve ağız çevresinde solukluk
Ayakların karına çekilmesi, yumruk sıkma, kemerli sırt, gergin karın gibi vücutta gerginlikler ve kasılmalar
Genellikle akşama denk gelen huzursuzluk
Karnın guruldaması
Bebek yorulduğunda, dışkı veya gaz çıkardığında huysuzluk sona erebilir. Soruna bağlı olarak hem annenin hem de bebeğin beslenme ve uyku düzeni bozulur. Bebek, uykuya daldığında ağlayarak uyanabilir ve anne emzirmeye başladığında bile ağlayarak emmeyi bırakabilir. Çoğunlukla bu semptomlar, hastalık belirtisi değildir ve bu nedenle bebeğin hastaneye yatışı gerekli değildir. Ancak kolikli bebeklerin yaklaşık %5`inin altında yatan ciddi bir tıbbi sorun olabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
1-Bebeği sallama: Bebeğinizi kucağınıza alıp hafifçe sallayabilir veya bebek arabası ile gezdirerek rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz.
2-Karnını ovma: Kolik bebeğin en sık yaşadığı sorunlardan biri gaz problemi olduğu için hafifçe karnını ovalayarak gaz çıkarmasını sağlayabilirsiniz.
3-Emzik kullanma: Bebeğin şiddetli ağlama durumunda emzik vererek ağlama durdurulabilir ve sakinleştirilebilir.
4-Beslenme alışkanlıkları: Bebeğiniz anne sütü ile besleniyorsa annenin yediklerine dikkat etmesi gerekebilir. Eğer hazır mamalar kullanılıyorsa gaz yapmayan özellikte kolik bebekler için özel üretilmiş mamalar tercih edilir.
5-Takviye kullanımı: Bebeğiniz için doktor kontrolünde bağırsak düzenleyici probiyotik takviyeler kullanırsanız kolik semptomlarının azalmasına katkı sağlayabilirsiniz.
6-Rahatlatıcı müzik: Rahatlatıcı müzikler veya belirli ritme sahip sesler, bebeklerin sakinleşmesine yardımcı olabilir. Örneğin klasik müzik veya süpürge makinesi sesi gibi.
7-Sıcaklık: Bebeğin üşümesin, kolik belirtilerini kötüleştireceği için bebeğin sıcak tutulması önerilir. Ilık bir duş aldırmak veya karnına sıcak havlu koymak rahatlamasına yardımcı olabilir.
8-Bebek masajı: Bebeğe masaj yapmak; hem onu sakinleştirir, hem de gaz soruna fayda sağlar. Ayrıca masaj esnasında doktorun önerdiği aromaterapi yağları kullanılabilir.
9-Uyku düzeni: Kolik bebeklerin uyku rutini genellikle bozuk olsa da bir düzen oturtulabilirse bebeğin şikayetleri azalabilir.
10-Banyo yaptırmak: Bebeği yüzüstü yatırmak, ılık banyo yaptırmak bebebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olabilir.
Düzenli, sakin bir şekilde yapılan bir takım tekniklerin anne-bebek etkileşimi, bebeğin uykusu, ağlaması ve stres hormonları üzerinde yarar sağladığı gösterilmiştir.
Şarkı söylemek: Bebeğin hangi müzik türünden hoşlandığını keşfetmeye çalışmalıdır. Beğendiği bir melodi tekrar tekrar söylenebilir.
Ritmik seslerden yararlanma: Bebeğin yanında ritmik ses çıkaran elektirik süpürgesi, vantilatör ya da saç kurutma makinası açmanın bebeğin ağlamasını azaltmaktadır.
Doğa sesleri: Birçok bebek rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle ya da babalarının sesleriyle sakinleşebilmektedir.
Unutulmamalıdır ki; her bebek için farklı bir yaklaşım işe yarayabilir. Ebeveynlerin bu yöntemleri önerirken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınmalarını ve olası kazalara karşı uyanık olmalarını anımsatmak uygun olur.
Yenidoğan bebeklerin bakımı; hassas, özenli ve dikkatli bir yaklaşım gerektirir. İşte yenidoğanların bakımında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:
Yenidoğan bebeklerin ciltleri, çok hassastır ve enfeksiyonlara karşı daha duyarlıdır. Bu nedenle bebeğinizin cildini temiz tutmak, altını değiştirirken ve banyo yaptırırken; özellikle bez bölgesi, koltuk altları ve boyun gibi kıvrımların temiz olduğundan emin olmak gerekir.
Bebeğin beslenmesi için mümkünse anneleri tarafından emzirilmesi en sağlıklı yoldur. Bebeklerin sık sık emzirilmesi, büyümeleri ve gelişmeleri için önemlidir. Bebeğin emzirilmesi sırasında doğru pozisyonda her iki göğsü de eşit bir şekilde emmesi tavsiye edilir.
Yeni doğmuş bebeklerin uyku düzenleri oldukça dengesiz olabileceği için bebeğinize güvenli hissedeceği bir uyku ortamı sağlamaya çalışabilirsiniz. Bebeğinizi sırt üstü yatırarak başının altına yastık koymadan düz ve bir miktar sert bir yüzeyde yatırabilirsiniz. Ayrıca bebeğinizin yattığı ortamda bitki bulunmamalı ve sigara içilmemelidir.
Yenidoğan bebeklerin vücut sıcaklıkları genellikle düşük olduğundan bebeği sıcak tutacak giysiler, eldiven ve şapkalar tercih edilir. Ama bu demek değildir ki mevsim şartları ve ortam sıcaklığı dikkate alınmadan kalın giysiler giydirip battaniye örtülmeli. Bu şekilde bir yanlış tutum, bebeğin rahatsız olmasına, sıcak çarpmasına veya terleyerek cildinin tahriş olmasına neden olabilir.
Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için doktor kontrollerini düzenli olarak yaptırmak önemlidir. Bebeğin rutin kontrol ve aşılarının yaptırılmasının yanı sıra, günlük olarak vücut sıcaklıklarına, solunum ve sindirim sorunlarına da dikkat etmek gerekir.
Yenidoğan bebeklerin bakımı, sabır ve özen gerektirdiğinden, yeni ebeveynler için bebek bakımı hakkında kitaplar okumak veya deneyimli aile bireylerinden tavsiyeler almak faydalı olabilir.